Yalnızlık... Kimilerini ne kadar da çok korkutan bir kelime değil mi? Peki aslında nedir yalnızlık? Kişinin yanında kimselerin olmayışı mı, yanındakilerin aslında yanında olmaması mı, acizliğini hatırlatmaması için başka insanlara olan ihtiyacını hatırlatan bir kelime mi yoksa kendi başına geldiği bu hayatta kendi başına ayakta duramadığını belirten bir kelime mi...
Kim bilir ki? Her nasıl tanımlarsanız tanımlayın ancak mor,pembe, turuncu, siyah boya kutularından çıkmış basmakalıp sözleri kabullendiremezsiniz bana.Yalnızlık konusunda gayet sert bir duruşum var: İnsan yalnız gelmiştir, yalnız gidecektir ve bu iki nokta arasında karşılaştığı hiç kimse kişinin bireyselliğini (bireysel olma durumunu) değiştiremeyecektir!
Konuşmak, konserlere beraber gitmek, bir cafede saatlerce oturmak, gelecek hayalleri kurmak, sinemaya gitmek (ki zaten kendi başına bireysel bir eylemdir), ve benzerleri... Azaltır mı yalnızlığınızı? "Eveeeet, ya başka n'olcaktı" diyenleri duyar gibiyim. :)



Gelecek için ön görüm: Evrim yalnızlığa, bireyselliğe doğru gidiyor... İstenildiği kadar küreselleşilsin, sosyal ağlar dolup taşsın, insanlar birbirlerine mesajlar gönderip "dürt"sünler... Sonunda, er ya da geç, kişi tek başına kalacaktır ve buna hazır olmalıdır, aksi takdirde yıkımı çok büyük olur. Kendi kendine yetebilmek denen şey var ya, işte onu "yalnızlık" söz konusu olduğunda da başarabilmelidir kanaatimce. Kefenin cebi yok sözü gibi, dünyadaki hiçbir tabut da çift kişilik değildir....
İlk başlarda depresif olabilirsiniz, gayet normal. Ancak bir kez içinizdeki gücü ve yalnızlık zamanında doğan potansiyelinizi keşfettiğiniz zaman hayat yukardaki saçma ve hüzünlü resimlerden aşağıdaki, yalnız ancak umutlu resme dönüşür.
Güzel değil mi? Yalnızsınız, tıpkı buraya geldiğinizde ve ayrılacağınızda olduğunuz gibi ve hayat hiçbirşeye bağlı olmadığınız için sonsuz potansiyel sunuyor size. Bu yol bir adımla başlıyor ve size uçan balonlara ulaştığınızda gökyüzünü (cenneti) vaad ediyor.
Not: Karşı argümanı da: Sosyal bağları olmayan insan, kökleri olmayan ağaca benzer. İlk selde sürüklenip gider. (Cevabım mı? O zaman siz de sürüklenen çalılardan olursunuz, her yere özgürce gidebilen, kendini hayatın akışına bırakmış asıl özgür ve bağımsız kişiler.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder